bugün

entry'ler (32)

mecburiyetten arkadaşlık yapılan arkadaş

ne sağlam ders notlarım var.
ne de son model arabam
çok sosyal de değilim aslında
espri yeteneğim de yoktur o kadar.
ama bir arkadaşım vardı..üniversitede ilk yıl ilk ders günü yanıma gelip oturmuştu.ben benim için geldiğni benimle arkadaş olmak istediğini sanmıştım ya o sadece benim arkamda oturan arkadaşlarına yakın olmak için gelmişti.bunu yurtta aynı odaya çıktığımız dost olduğumuz günlerde anlatmıştı da bana gülmüştük epey.şimdi akşam çay yapıp yanında asla ihmal etmediğimiz bisküvilerimizi yerken ne kadar mutluyduk diyorum ve biraz da özlüyorum.ama kırgın mıyım.elbette..çook hemde.çünkü o güzel dostluğumuz benim hep anlatmaya çalıştığım ama onun asla anlayamadığı bir nedenden ötürü zedelendi.zedelenmek bile hafif kalır aslında..ama daha ağırını söylemeye içim varmıyor.çünkü o benim burda olmayan ailemdi.sevgililer gününde terkedilişimin ardından her ne kadar bazen bıktığını hissetsem de beni tek dinleyendi.sınav zamanları çalışmaktan fıttırdığımız günlerde açıp müziği deli gibi dans ettiğim şahısı o.bana tavlayı öğreten yabancı film bağımlısı eden hadi çıkalım dedğimde asla hayır demeyendi o..
peki şimdi..hiçbirşey söylemeden odadan çıkıp giden o.sınıfın en inek elemanıyla ders çalışmaya gidip bana bu konuda tek kelime etmeyen ve akşama kadar nerde acaba diye yolunu gözlediğim o.acaba bu sabah kahvaltıyı beraber yapsak mı dediğim ama başımı eğip baktığımda yatağını düzgün odayı ruhsuz beni arkadaşsız bırakan o.asla bunu yapmaz dediklerimi tek tek gerçekleştiren ve tüm bunları haklı gerekçelere dayandıran asla bana haksız diyen olmazlarımı olduran o..erkek arkadaşımın istemiyo seni söylemiyo sana demelerine rağmen kulaklarını tıkadığım ve kör gibi savunduğum o..ben arkadaşlığımız bitmesin diye kırk takla atarken arkadaşlığımızın miyadı dolmuşsa yapacak birşey yok diyen de o..okula gidecek gibi hazırlanıp bir anda moralim bozulup geri dönünce arkamdan bağırıp ben ona döndüğümde evet işte dostum geldi dediğim an ben noldu niye gelmiyorsun sorusunu beklerken gelmiyorsun bari kağıtları ver diyen de o....
şimdi ne mi oldu.ben odamda içimi dökecek bişeyler arıyorum sırf artık ağlamayayım diye.bıktım çünkü gözü önünde ağlamaktan.ve her ağladığımda ah zavallı tamam artık napalım yıprattın kendini tamam sana zaman ayırmaya çalışacağım der bakışını görmekten de.annemi istiyorum.birilerine herkese bu durumu anlatmak istiyorum çünkü kalbim artık bunu taşıyamayacak kadar üzgün.ama kimselere anlatamıyorum.çünkü en yakınımda olandı o ve o gidince herkes uzak kaldı bana.
ve ben şimdi ne yapacağımı bilmiyorum
ama tek bildiğim aşk acısından beter oluyo mecburi arkadaşlığı kabul edip çaresiz beklemek...bitmesini.

türkçe şarkılarda geçen mükemmel sözler

otlarım yanar sensizlik nadasında...

birini kaybetmekten korkmak

son günlerde en fazla yaşadığım dile getirdiğim cümle.
çok korkuyorum çok fazla hemde.yaşadığım tüm o yanlış ilişkilerden sevememekten sevilememektan sonra bulduğum en değerli varlığı sevgilimi herşeyimi kaybetmekten çok korkuyorum.kim yüzünden mi?o eski sevemediğim yüzünden.inatla hayatımdan çıkmayan o lanet insan yüzünden.aradan geçen o 2 yılda hiç bir şekilde beni aramazken sevgilim olduğunu öğrenince bana dönüp hayatımı karartmak üzere olan o insan yüzünden.insan demek bile yanlış başka bişey bu.evet sevemedim.o lanet karakteri yüzünden.sevmeye çalıştım yapamadım.alışamadım.onla yan yana bi hayat düşleyemedim.tek hatam bunu ona dürüstçe söyleyememek oldu.hoş söylesem de ne anlayacaktı ya.
şimdi ise kendimi bulduğum yegane insanla beraberken onla yan yana bir ömür geçirebileceğime yürekten inanmışken herşeyin ilk defa mantığıma ve yüreğime bu kadar uyduğu bir ilişki yaşıyoken ne gereksiz bi detaysın sen.kimsin.saçma sapan tehditlerinden yaşı büyümüş aklı ufacık kalmış cümlelerinden ne idüğü belirsiz bi güruhu arkana alıp efelenmenden adam oldum sanmandan o iğrenç pis bakışlarından aptal sırıtışından nefret ediyorum.şimdi benim canıma laf ediyosun da olabilir misin ha onun gibi.başını masumca eğip usulca seni seviyorum diyebilir misin ayrıca bana onu hissettirerek.ben sağda solda çocukca hatta bazen saçma sakarlıklar yapıp türlü türlü rezil olurken köşeden izleyebilir misin beni ufak bi tebessümle.öne düşen saçlarımı sol kulağımın arkasına atarken aynı zamanda alnıma o sıcacık öpüşünü kondurabilir misin onun gibi.gelecekten bahsederken gerçekmiş gibi hissettirebilir misin bana zaman çabucak bitsin okul geçsin de o hep heyecanlanarak bahsettiği düğünümüzü görsek diye.ağladığımda gözlerimden akan yaşları tek tek öpebilir misin.belki onun yanında kaçıncı zırlayışım hemde en saçma şeylere ama hiç sızlanmadan sağ omzunu ıslatmama ne kadar izin verebilirsin.beni herşeye değil herşeyi bana ne kadar benzetebilirsin.gün bitip ayrılık vakti geldiğinde gitme diyen o dillerin yerini alır o gitme diyen gözler.sen ne kadar susabilirsin.ve o gözlerdeki gitmeyi bana nasıl anlatabilirsin.öyle dalmış yürürken bi anda belimden tutup kaldırırken beni işte benim sevdiğim diyorum ya şimdi uçuyorum ya kanatlarım olmasa da söyle sen bunların ne kadarını yapabilirsin.senden güzelleriyle çıktım diyosun ya amenna vardır elbet hadi söylesene senden güzelinden bana ne sen varsan güzel herşey diyen sevgilim gibi.
söyle şimdi nasıl dersin bana onu bırak diye.şakasını bile yapamazken biz bu halin en büyük korkumuz ayrı düşmekken birbirimizden sen kimsin ki dersin bunu nasıl olur bu.o benim can damarım ben onun yaşam enerjisiyken kimsin sen de koparırsın bizi.geçmişte yaptıysam bi hata ve bi bedel ödemem gerekiyosa bu uğurda bırak bu sevgilim olmasın sevgimiz hayallerimiz olmasın.bana ayrıl deme hakkın yok buna.öleceğimi bile bile nasıl ayrılırım ondan.hayatımda geç bulduğum kıymetlim o benim.nasıl bırkarım.
çık git hayatımdan artık...

sevgilim

sevgilim
otur biraz konuşmamız gerek
sana hiç yalan söylemedim bil
ama bazı şeyleri biraz eksik anlatmış olabilirim..
evet işte tam da bu ruh halim biriciğim.ilişkimizle alakası olmayan ama anlatıp anlatmamam gerektiğim hususunda çok kararsız olduğum ve anlatsam beni yaralayacağını bildiğim bazı detaylar.sana söyleyemeyecek kadar cesaretsizim ya işte sanki sözlük paklayacak beni..bir ihtimal işte.
ama diyemem ki varlığı mutlu edenim.çok karışık bunlar.ben bile çözemedim ki.niye yıllardır büyüdüğüm yerden kopup yabancı bir yerde buldum kendimi.niye yanlış yerlere saptım sonu olmayacağını bile bile.ve senin gibi birini hak edecek ne yaptım sonunda.ama oldu işte.sen girdin varsın şimdi benle.bunları söyleyip çıkacak olursan hayatımdan niye olsun bu dil bende niye dolsun nefes içime.varsa seni bir şekilde kaybetme ihtimali demek çok zor bunu işte.
anla beni ve şimdiden affet.ne zamana kadar yanacak mumum bilmiyorum ama yok bu yanlış oldu.yalan değil aşkım.sadece eksik...
ama affet işte.

iki kişi arasında kalmak

tam da buldum demiştim.evet bu sefer eminim dediğim bir andı.ama gel gör ki tutmadı gene bendeki hesap.düşünüyorum hangisinin omzuna koysam başımı mutlu olur yüreğim.gerçekten karar veremiyorum ya..ikisi de çok iyi ikisi de tam istediğim gibi.hoş hangisi benden hoşlanıyo ya da hoşlantı denen his var mı o da belli değil ya.kendi kendime hülyalar işte..ama ikisini görünce de heyecanlanıyorum.ikisini görünce de titriyo elim ayağım.ikisiyle de bire bir tanışmadım.hiç konuşmadım.birinin sesinin tonunu biliyorum.diğerininkini duymadım.ben ne yapcam ya...
şeklinde bir kendi kendine konuşma çok güzel özetler bu durumu..

anne

sonsuz anlayış sonsuz sabır sonsuz sevgi sonsuz herşey.annem benim..

baba kız diyalogları

tv izlerken bir anda kenan imirzaoğlunu gören kumandayla zapting yapan babama dur diye bağırınca babam:
noldu kızım
ayy baba geçti tamam ya
kızım noldu bi desene
baba tamam yok bişey
(aynı gün akşam yatmadan önce annem yanıma gelir)
kızııım baban diyo ki aman diyim okul bitene kadar erkek arkadaşı faşan istemiyorum gitsin gelsin dersine.
ahh baba ahhh..

platonik aşk

4 gündür pençesine düştüğüm sandığım illet durum.sınıfa giriyorum gözlerim kırk kere tarıyo sınıfı.ha geldi ha gelecek bekle dur.sonra sınıfa girer amanın ondan sonrası tam bir fiyasko.hem bakmaya çalış,hem baktığını anlamasın diye kendini yırt,sonra da göz göze gel işte anladı ama dur o da bakıyo ama niye bakıyo diye kafanda bir sürü senaryo kur.içinden bi ses aman allahım evet o da seviyo işte yipuuuuu derken diğer taraf anladı işte anladı üühüüü...anlasın salak bıraksana ya.sende kurtul işte.
ama olmuyo işte...kurtulamıyosun.bu gece yatmadan önce gene onun yüzünü ve bana bakarken seni seviyorum diyişini hayal etcem.koridorun sonunda bana bakışını ve bir anda kayboluşunu gözümün önüne getircem.sonra yarın acaba görebilecek miyim diye yarını bekleyecem derken ömrüm gene beklemekle geçecek işte..
bekle..bekle....

aşık olmak

son 2 gündür olduğumu sandığım durum.evet aslında ani ruh değişimleri olan biriyim hani belki bu da onlardan biridir diye hala beklemedeyim.ama niye bugün sınıfının kapısının orda amaçsızca bekledim saatlerce gelene gidene laf attım sırf durum çakılmasın diye bilmiyorum ama bugün onu göremedim ve evet sanırım şu anki ders çalışmama isteğim saatlerce yüzünü gözümün önüne getirmeye çalışmam bundan olsa gerek.evet evet aşık olmuşum tamam da bu sefer kırılmasa kalbim bari..

eyyvah eyvah

her ne kadar müjgan la sonlarının ne olduğu konusu havada kalmış olsa da izlediğim eğlenceli filmlerden bir tanesidir.özellikle ata demirer e bayıldım çok tatlıydı filmin başından sonuna kadar o surat ifadesi süperdi..

niksar

şirin mi şirin yeşil mi yeşil biricik güzel memleketim.

emre aydın

dayan yalnızlığım şarkısını pek bi sevdiğim şarkıları dokunaklı kendisi sevimli insan.

en güzel şarkılar

candan erçetin-sensizlik..

reddedilmek

çok fena birşey olduğunu dün anladığım hissiyat.hele de herkesin inadına gülüp eğlendiği bir ortamda bu haberi alırsanız durum vahim.gözyaşlarınızı saklamak için ölseniz de nafile.daha beter bir akış hızına kavuşuyorlar böyle durumlarda.allah kimsenin başına vermesin...amin.

aşk

çıktığın olur.gezersin eğlenirsin de.ama seni ağlattığı zaman ya da yanında olmayınca en zor zamanında yağmurlu bir akşam üstü kafanı çevirip baktığında ıslak sokağa keşke şimdi olsaydı işte burda yanımda dediğinde aslında hiç olmadığını anladığın duygudur.bırak gitsin.çünkü o akşam seni kirli sokaklarla bir tutmuştur yarim dediğin.senin gözyaşların ıslatmıştır yüzünü kirli sokakları ise yağmurlar.ikiniz de üşüyorsunuz.sokakları düşünme sabah olur geçer.ama senin sabahın ağlatansa seni söyle gelse de olur mu herşey eskisi gibi??

aşık oldum

aslında geçen yıldan beri tek bir kişi için söylediğim ve henüz yeni yeni kabullenmeye başlayıp acaba sonumuz ne olacak cümlesini bana söyleten dersin ortasında yüzüne mal gibi bakarak evlilik hayalleri kurmama neden olan iki kelime..

erkekleri anlamak

kafa yoran gözlerden metreküplerce yaş akıtan ama en sonunda bayan kişiye çok şey katan eylem.bayan kişi bu eylemi tamamladıktan sonra ne istediğini bilen ve ona göre davranan bir kişi olarak toplumda yerini alır.bay kişi ise bilmem kaçıncı bayan kişiye bu eylemi yapmanın acısını yaşatmaktadır...

olgun erkek

yaşla kazanılmadığa inandığım kavram.
20 yaşındaki ben ve benzerlerime göre 25 yaşındaki bir erkeğin yüzde 60 olgun bir insan olduğunu düşünebilmek mümkündür.ama bunun yanıltıcılık payı yüksektir.genelde 20 yaşındaki insanlara yaklaşmayan bu yaş grubu insanlar ilişki yaşamak istediği yaş aralığını 3 yaş büyük olsun diye belirtirler.oysa ki nolmuştur?3 yaş büyük bir kazma 15 yaşındaki ergen gençlerin yaptığını yapmış cep telefonunda mj atarak ilişkiyi bitirmiştir yüz yüze gelmeden.bu mudur olgunluk?aman kalsın...
yani 20 yaşındaki bir erkek de olgun olabilir.yeter ki sağlam karakterli ne olduğunu bilincinde olsun..

feridun düzağaç

mütemadiyen ağlıyorumu defalarca dinlememe sebep olan kalite insan.iyi ki varsın fd...

ayrılık

yapma dersin dayanamam..
verilen cevap acıdır:ama sevemedim ben seni
la o zaman niye gelip teklif ettin?
saçma cevaplar devam eder:ama sevebileceğimi sanmıştım.
peki şimdi ne olacak
aman allahım biri sustursun şu çocuğu
çünkü diyor ki:ben senin sandığın kadar iyi biri değilim
haa tamam o zaman görüşürüz...şeklinde bir diyalogtur.acısı terkedilene kalır.terkeden birkaç saatlik vicdan azabı sonrası toparlar kendini..